Yağmur

Hava soğuk yine sensizken olduğu gibi, hafif de rüzgar esiyor. Ve ardından yağmur yağıyor, senin yüreğimden gidişin gibi yağmur... Damla damla iniyor bulutların üzerinden. Damla damla gidiyorsun sen de yüreğimden. Damla damla düşüyorsun gözlerimden. Yaşam döngüsü.., İklim koşulları .. Gitmesen, gidemesen toprağa rahmet için.. Seni çok kıskanıyorum topraktan. Seni içine çekmesini çok kıskanıyorum. Seninle bir bütün olmasını çok kıskanıyorum. Biliyorum aslında yağmurlar gibi seni biliyorum, öyle iyi tanıyorum ki seni denize yağmak istediğini biliyorum. Deniz, deniz istemiyor seni. Ne tuhaf değil mi ? Aynı duyguları yaşıyoruz seninle, aynı acıyı çekiyoruz. Çaresizlik... Ben bulutken yağmurun beni bırakmasını istemiyorum. Sen yağmurken, toprağa gitmen gerekirken denizi istiyorsun. Deniz seni istemezken, toprak içine hapsediyor. Sarıp sarmalıyor seni. Sen sığınacak bir yer buluyorsun da... Ben.. Ya ben.. Düşünüyor musun hiç ? Düşünüyor musun her gün gökyüzünde sen diye yalvarışımı? Acımı düşünüyor musun? Bu bir döngü ya.. Gün gelecek yağmur yine denizden buharlaşıp bulut olacak. Sen yine ben olacaksın. Gün gelecek bulut yoğunlaşıp yağmur olacak. Ben yine sen olacağım. O günü gökyüzünün tek noktasında sonuna kadar bekleyeceğim... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Papatya Falının Son Yaprağı

gülmekten ölmek

Düşüyorum