mirabilis jalapa

    

    Kısa bir mesafeydi. Bitirene kadar yerde 4 farklı maske ile karşılaştım. Oğlum siz hayvan mısınız lan? 
Tamam sinirlenmeden;
    Bu rotayı cumartesi geceleri saat gece yarısına vururken yürümek.
    Belli bir yere kadar geçtiğin ıssız sokaklar, etraftaki apartman dairelerinden gelen kahkahalarla inliyor. Sokak lambasının dans ettirdiği gölgen seslerin nerden geldiğini bulmaya çalışır gibi. Bir çok ışık açık, perdeler de. Bir çift insan yüksek apartmanların yüksek katlarından açık bir pencere önünde sohbet ediyor. Bir yerden bir kahkaha daha yükseliyor. Köşeyi dönerken bir çift ve bir köpek. Bir müzik sesi geliyor işlek olan bu sokakta. Tekel açık hala. Müzik şimdi daha işitilir halde. O göz doyuran kocaman rezidanslardan biri. Bir roman havası çalıyor, alkollü bir ses eşlik ediyor. Sağından gelen bu sese gülümsemeden geçemezken bir kıvrım daha geçip sokağın daha da kalabalıklaştığını görüyorsun.
    ''Hadi Kalamış'ta 2 bira içelim''ciler, ''nerdesin? geliyorum''cular, ''oo kanka burda alt geçit var kökle müziği''ciler, ''bro caddede şimdi trafik vardır şu aradan sıvışalım''cılar, bir de ekose ceketli elinde mop ve kovayla spor ayakkabılarını sürte sürte yürüyen bir amca.    Maskesi çenesinde krem pantolonuyla ayakkabılarının tabanını aşındırmaya devam ediyor. Sen evde olma isteğiyle sola kıvrılırken, o senin önünden geçeceğinden habersiz. Senin masken dahi yok. Tuttuğun nefesini kafanı dairene bakmak için kaldırırken bırakıyorsun.
  

    Ne önemi var ki? Hangi formda olduğumuzun ne önemi var? Bir boşluğun içinde, bir maddeyiz işte. Varız ama. Hiçbir şey yoktan var olamaz, varken de yok olmaz. Aynı zamanda aynı suda iki kere de yıkanılmaz. Akış hep vardır. Var olmaya devam edeceksek, ölüm bizim için midir? Yoksa gerçeğimiz olarak gördüğümüz yaşamlarımız için mi? 
    Bazen korkutan şeyler;
    Beton duvarın arasından fırlamış inatçı bir akşam sefası güzelliğinde. 


Yorumlar

  1. Yazınızda her insanın aklının bir köşesinde saklanmış sorular buldum. Bir de şu soruyu ekleyebiliriz aslında. Hep var mıydık? Belki de ölüm tekrar tekrar doğmaktır. Ölüp başka bir ırktan başlamaktır. Kaç defa başladık yeniden? Bloğunuzu keşfetmeme sevindim. Bakacağım arada sırada. Sorgulamaktan hiç vazgeçmeyen biri olarak sizden de bu frekansı aldım. Tebrikler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Çoğu zaman kafası sürekli sorularla dolu ve karışık biriyim. Bu yazılarıma da nüksediyor dolayısıyla yazılar anlaşılmaz hale geliyor, diye düşünüyordum. Aklımdaki sorulardan bu yorumda görmüş olmak sevindirdi. Sevgiler.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Papatya Falının Son Yaprağı

gülmekten ölmek

Düşüyorum