Belki de aşk, nefretle sevgi arasındaki o ince çizgidir.. Biz o çizgi de bir sağa bir sola yalpalanıyoruz. Bazen öyle kavgalar ediyoruz ki iki düşmanın birbirine söylemeyeceği sözleri söylüyoruz birbirimize. Bazen öyle seviyoruz ki aşkın hakkını verdik diyoruz gözlerimizle. Birbirimize itiraf edemeden yaşadığımız bir belirsizliğin içinde sürükleniyoruz gizlice. Düşünsenize; sana güvenmiyorum diyen bir adam ne kadar sevebilir ki? Ne kadar koyabilir seni gelecek düşlerinin içine? O bana güvensizliğiyle ben gerçekten seviyor mu sorularım, ne zaman gider bekleyişimle savrulup gidiyoruz bir bilinmezlikten diğerine.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Papatya Falının Son Yaprağı

gülmekten ölmek

Düşüyorum